Hobbitler bildiğimiz sıradan cücelerden daha kısa boylu bir halktır. Huzuru, sessizliği ve de iyi işlenmiş toprağı severler. Makinelerle araları pek iyi olmasa da el aletlerini kullanmada ustadırlar. Çevik olmalarına rağmen aceleye hiç mi hiç gelemezler.

Hobbitler neye benzerler?

Sizler hiç Hobbit gördünüz mü bilinmez ama Hobbitlerin keskin kulakları ve gözleri vardır. Genelde açık renk giysilerle dolaşırlar ve nadiren ayakkabı giyerler. Çünkü tüylü ayakları ayakkabısız daha rahat eder. Gülmek ve yemek yemek en büyük keyiflerindendir. Yemek yemek bir Hobbit gününün en önemli kısmını oluşturur. Çünkü bir günde tam altı(!) öğün yemek yerler. Bunun yanında içmeyi de severler. Bir maşrapa biraya hiçbir Hobbit'in hayır diyebileceğini sanmıyorum.

Partiler ve Hobbitler

Hobbit denilince akla ilk olarak partiler düzenlemek ve dostlara hediyeler vermek gibi şeyler gelirse bu pek de yanlış olmaz. Dostlarını küçük de olsa oldukça cazip(!) hediyelerle mutlu etmek ve gün boyunca(hatta günlerce) süren çay ya da doğum günü partileri düzenlemek bir Hobbit için en başta gelir. Shire'da hemen her gün en azından bir partinin kutlanıldığına emin olabilirsiniz. Bana güvenin!

Nerede yaşar bu keyif düşkünü Hobbitler?

Hobbitler yaşadıkları yeri Shire olarak çağırırlar. Bu yer Orta Dünya'da Brendibadesi Nehiri ile Uzak Yaylalar'ın arasında kalan bir bölgededir.

Hobbitler bizim bildiğimiz evlerin aksine küçük tepelerin içine oydukları yuvalarda yaşarlar. Evet, yanlış duymadınız: nemli, kokulu ve de solucanlı oyuklar. Ama hemen aklınıza bir ayı ini gibi bir şey gelmesin. Bu yuvaların içleri bir Hobbitin tüm zerafetini ve zevk anlıyışını yansıtırcasına zarif ve havadardır. Ve bu oyukları Hobbitlerin dünyada eşi benzeri olmayan bahçelerine bakan pencerelerle aydınlatırlar. Hobbitler bahçelerine çok büyük önem verirler. Onların üstüne kendi çocuklarıymışçasına titrerler. Öyle ki köylerine misafir olan bir yabancıyı gezdirirlerken bir Hobbitin bir oyuğun önündeki bahçeyi işaret ederek, 'Bir Hobbit bahçesinden tanınır' diyeceğinin bahsine girebilirsiniz.

Ve siz de, eğer bir gün yolunuz düşerse, Shire'a uğramayı ihmal etmeyin.

Ve...

Ve şimdi sabah kahvaltısının ardından bahçesinin önünde oturan bir Hobbit düşleyin. Piposunu bir avucuna almış, parlak gökyüzüne doğru yuvarlak duman halkaları göndermekte. Piposundan çıkan o enfes tütün kokusu, topraktan yükselen tatlı kokuyla karışırken, oyuğun önünde uzayıp giden uçsuz bucaksız yeşillikleri seyrediyor. Evet, orası Orta Dünya. Şimdi siz de gözlerinizi kapayın ve bir Hobbit gibi düşlemenin zevkini çıkarın.